Çağdaş hayatta sıhhati korumak: ruhsal ve fizikî güzellik haline bütüncül bir yaklaşım
Günümüz dünyasında sıhhat kavramı, sadece fizikî hastalıkların yokluğu olarak değil, zihinsel ve toplumsal yeterlilik haliyle birlikte ele alınmaktadır. Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) bu tarifi destekleyerek sıhhati; bedensel, ruhsal ve toplumsal taraftan tam bir uygunluk hali olarak tanımlar. Bu yaklaşım, bireyin sıhhatini sırf bir ‘tedavi’ süreciyle değil, ömür biçimiyle ilişkilendirmeyi mecburî kılar.
Gerilim, sistemsiz beslenme, hareketsizlik ve dijital bağımlılık üzere çağın sıkıntıları, hem vücudu hem de zihni olumsuz etkileyerek ömür kalitesini düşürmektedir. Bu bağlamda, sıhhati muhafaza ve geliştirme ismine bütüncül yaklaşımlar büyük ehemmiyet taşımaktadır. Örneğin, tertipli idman yapmak sırf kilo denetimi sağlamaz; tıpkı vakitte beyindeki dopamin ve serotonin üzere nörotransmiterleri artırarak ruh halini düzgünleştirir.
Birebir formda, sağlıklı beslenme sadece vücut sıhhatiyle sonlu kalmaz; zihinsel berraklık, dikkat mühleti ve his durumu üzerinde de belirleyici rol oynar. Omega-3 yağ asitlerinden varlıklı bir beslenme planı, depresyon ve anksiyete belirtilerini azaltmada destekleyici olabilir. Kâfi su tüketimi, beyin işlevlerinin tertipli çalışmasını sağlar ve yorgunluk hissini azaltır.
Bununla birlikte, uyku hijyeni de göz arkası edilmemelidir. Kaliteli bir uyku, bağışıklık sistemini güçlendirir, hücre yenilenmesini takviyeler ve zihinsel toparlanmayı sağlar. Uyku eksikliği, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, dikkat dağınıklığına ve his durum bozukluklarına yol açabilir.
Son olarak, zihinsel sıhhatin desteklenmesi ismine farkındalık çalışmaları (mindfulness), ruhsal dayanıklılık geliştirme ve gerektiğinde profesyonel ruhsal takviye alma, uzun vadeli sıhhat maksatlarının vazgeçilmez modülleridir.
Unutulmamalıdır ki, sıhhat bir sonuç değil; ömür biçiminin bir yansımasıdır. Her gün yapılan küçük tercihler, uzun vadede büyük farklar yaratır.
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz
