### Geçersiz Bağ Nedir?
Düzmece bağ, münasebet kurduğumuzu sandığımız fakat duygusal derinlikten mahrum, yüzeysel etkileşimlerle kurulan bir münasebet biçimidir. Bu tıp bağlarda:
– Gerçek kendilik gizlenir,
– Daima onay arayışı ön plandadır,
– İlişki ölçüsü bağ kalitesinin önüne geçer,
– İçsel yalnızlık derinleşir.
### Dijital Münasebetlerin Temel Özellikleri
– **Anlık tatmin:** Beğeniler, yorumlar, iletiler kısa periyodik haz yaratır.
– **Filtrelenmiş kimlik:** Gerçek hisler değil, idealize edilmiş imgeler paylaşılır.
– **Zihinsel bölünmüşlük:** Yüz yüze bağlantılarda bile dikkat çevrim içi dünyada kalır.
– **Görünürlük takıntısı:** Varlık, toplumsal medya görünürlüğüyle ölçülür.
### Yalnızlık ve Ruhsal Etkileri
Dijital çağın sunduğu ilişki bolluğu, paradoksal olarak yalnızlık hissini artırabilir:
– Duygusal paylaşım azalır,
– Derin bağlar kurmak zorlaşır,
– Manalı bağlara ulaşmak yerine süreksiz dikkat bağlantıları çoğalır.
Bu durum depresyon, anksiyete, öz-değer sıkıntıları ve kronik yalnızlık hislerini artırır.
### Neden Düzmece Bağlara Yöneliyoruz?
– Gerçek bağlantıların riskli ve kırılgan olması
– Reddedilme korkusu
– Denetim gereksinimi: Dijital bağlantılar daha “güvenli” ve yönetilebilir hissi verir
– Tüketim kültürü: Beşerler da içerik üzere tüketilmeye başlar
### Gerçek Bağ Kurma Yolları
1. **Yüz yüze bağlara alan açmak**
2. **Duyguları açıkça söz edebilmek**
3. **Derin ve uzun vadeli münasebetleri sürdürmek**
4. **Sosyal medya kullanımını sınırlamak**
5. **Gerçek benlikle temasta olmak**
### Terapötik Süreçte Bağ ve Yalnızlık
Terapide kişi, uydurma bağlarını fark eder ve gerçek, derin bağlara dair muhtaçlıklarını keşfeder. Bağlanma tarzları, geçmiş tecrübeler ve yalnızlık hissiyle yüzleşme, daha sağlıklı alakaların kurulmasına dayanak olur.
### Sonuç
Dijital çağda bağ kurmak kolaylaştı lakin derinleşmek zorlaştı. Gerçek bağ, yüzeysel değil, kırılgan ve samimi bir temasla mümkündür. Kişi, yalnızlığını manalandırıp kendine ve diğerine dürüstçe yaklaşabildiğinde dijital yalnızlığı aşabilir.
—
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz
