Konuşulamayan Cinsellik: Alakalarda Sessiz Tehlike
Çiftler ortasında açık bağlantı kurulamayan en hassas mevzuların başında cinsellik gelir. Partneriyle cinsel hayatını, hislerini ya da gereksinimlerini konuşamayan bireyler, vakitle içine kapanır. Bu durum yanlış anlaşılmalara, suçlamalara ya da duygusal uzaklığa neden olur. Cinsel hususları konuşmakta zorlanan çiftler, birçok vakit bu sessizliği “normalleşmiş bir problem” üzere görür. Meğer bu iletişimsizlik, çözülmediği takdirde alakanın tüm alanlarına yayılır.
Cinsellik Hakkında Konuşamamanın Nedenleri Nelerdir?
Bu sessizliğin birçok kökeni olabilir. Ankara cinsel danışmanlık sürecinde bu nedenler ayrıntılı biçimde ele alınır:
Toplumsal ve Kültürel Baskılar
Birçok birey, cinselliğin ayıp ya da yasak olarak görüldüğü kültürel pahalarla büyür. Bayanın sessiz, erkeğin anlaması gereken taraf olması gerektiği düşünülür. Bu inançlar, çiftlerin cinsel mevzuları açıkça konuşmalarını maniler. Psikoterapist Canan Sinanoğlu ile yürütülen danışmanlık sürecinde bu inançlar inançlı biçimde sorgulanır ve kişinin bedelleriyle çelişmeyecek biçimde yine yapılandırılır.
Yetersiz Cinsel Bilgi ve Eğitim
Toplumda cinsellik ekseriyetle konuşulmayan ya da yanlış aktarılan bir bahistir. Cinsel eğitim eksikliği, çiftler ortasında sağlıklı bilgi paylaşımını zorlaştırır. Bu da bireylerin ne yaşadığını anlayamamasına, partnerine ne söyleyeceğini bilememesine yol açar. Ankara cinsel danışmanlık sürecinde hakikat bilgilerle danışanın farkındalığı artırılır, mitler bilimsel gerçeklerle yer değiştirir.
Geçmiş Cinsel Travmalar
İstenmeyen tecrübeler, baskıcı bağlantılar ya da travmatik yaşantılar, bireyin cinselliği konuşmasını zorlaştırabilir. Konuşmak, hatırlamak manasına geldiği için kişi bu alanı büsbütün kapatabilir. Danışmanlık sürecinde, travma temelli sessizlik hürmet ve itimat çerçevesinde ele alınır. Evvel duygusal itimat sağlanır, akabinde farkındalık ve güzelleşme süreci başlatılır. Daha fazla yazı için tıklayınız.
