as süreci şahıstan bireye değişen, vakit zaman geri dönüşleri olan bir süreçtir. Kabul, inkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme üzere evreleri vardır. Lakin bu evreler her vakit sıralı ilerlemez. Kimi vakit kabullenmiş üzere hissederken ani bir tetikleyiciyle tekrar öfkeye dönebilirsiniz. Danışmanlık süreci, bu duygusal dalgalanmaların doğallığını anlamanıza ve onları inançlı bir biçimde yaşamanıza imkan sağlar.
Yas yaşayan bir danışanımla birinci görüşmemizde gözleri dolmuştu: “İnsanlar geçmesi gerektiğini söylüyor lakin ben hala onun sesini duymak istiyorum.” Onunla birlikte hislerini bastırmak yerine yaşamasına, anılarını suçluluk hissetmeden anlatmasına alan açtık. Hislere müsaade vermek, güzelleşmenin birinci ve tahminen de en değerli adımıdır.
Boşanma sonrası yas süreci geçiren diğer bir danışanım, ayrılığı yıllar sonra bile kabullenemediğini fark etti. Birlikte yaptığımız seanslarda onun için bu boşanmanın bir “kayıp” olduğunu anlamasını sağladık. Akabinde, ömrüne yeni bir mana kazandırmak üzere yasın içinden geçtik. Zira yas yalnızca biten bir şeye değil, artık gerçekleşmeyecek olana da duyulan acıdır.
Yas sürecinde birçok kişi etrafından “Artık toparlanmalısın” üzere düzgün niyetli lakin baskılayıcı kelamlar duyabilir. Halbuki yasın mühleti yoktur. Duygusal dayanıklılık, vakitle gelişir; bastırmakla değil, hislere alan açmakla güçlenir. Bu nedenle danışmanlık sürecinde inançlı bir duygusal alan oluşturmak çok kıymetlidir.Yazının devamı için tıklayınız.
