Teknoloji çağında daima çevrim içi olma hali, bireylerde dikkat dağınıklığı, tükenmişlik ve telaş seviyelerinde artışa neden olmaktadır. Günümüzde bilhassa toplumsal medyanın ağır kullanımı, bireyin hem kendi iç dünyasından hem de fizikî etrafından kopmasına neden olmaktadır. Dijital detoks, bireyin teknolojiyle olan bağını süreksiz olarak kesmesi ya da sonlandırması manasına gelir. Bu süreçte birey bildirimleri kapatabilir, ekran müddetini azaltabilir ya da makul saatlerde telefonunu büsbütün kapatabilir.
Dijital detoks uygulayan bireylerde zihinsel açıklığın arttığı, uyku kalitesinin güzelleştiği ve gerilim düzeyinin azaldığı gözlemlenmektedir. Bilhassa çocuklar ve ergenler, teknolojiye daha bağımlı hale geldiklerinden ötürü bu yaş kümelerinde tertipli dijital molalar çok daha elzem hale gelmektedir. Yetişkin bireyler ise iş, toplumsal alakalar ve aile bağlamında daima çevrim içi olmanın yorgunluğunu hissetmektedir.
Detoks süreci boyunca bireyler tabiatla daha fazla temas kurmakta, yaratıcı faaliyetlere yönelmekte ve toplumsal bağlarını yüz yüze geliştirme imkanı bulmaktadır. Araştırmalar dijital molaların, bireylerin özgüvenini, yaratıcılığını ve dikkat mühletini artırdığını göstermektedir.
Sonuç olarak dijital detoks, ruhsal sıhhati muhafazanın yeni yollarından biri haline gelmiş ve çağdaş ömrün vazgeçilmez bir muhtaçlığına dönüşmüştür. Bu süreç, sadece teknoloji kullanımını değil; bireyin kendisiyle ve etrafıyla kurduğu ilgiyi de tekrar düzenlemesini sağlar.
