### Eko-Anksiyete Nedir?
Eko-anksiyete, etrafla ilgili olaylar karşısında bireyin duyduğu daima telaş, dehşet ve suçluluk hislerinin bir ortaya gelmesidir. Bu his durumu, bilhassa şu olaylarla tetiklenebilir:
– Orman yangınları, seller, kuraklık üzere tabiat olayları
– Bilimsel raporlar ve medya haberleri
– Toplumsal medyada yayılan etraf krizleri
– Gelecek jenerasyonlara bırakılacak dünya hakkında duyulan kaygı
### Kimlerde Daha Sık Görülür?
– **Z jenerasyonu ve gençler:** Gelecekte yaşanacak dünyayı devralacak bireyler olarak, direkt etkileneceklerini düşündükleri için daha derin korku yaşarlar.
– **Çevresel hassaslığı olan bireyler:** Tabiata bağlılığı yüksek olanlar daha fazla sorumluluk hisseder.
– **Ebeveynler:** Çocuklarının geleceği için korku duyan bireylerde de sık rastlanır.
### Belirtileri
– Daima çevresel haberleri takip etme
– Gelecek konusunda ağır telaş ve çaresizlik
– Suçluluk hissi (örneğin plastik kullanımı nedeniyle)
– Uyku ve iştah bozuklukları
– Ağır öfke ve topluma yabancılaşma
### Ruhsal Dinamikler
Eko-anksiyete, klasik anksiyeteden farklı olarak bireyin ferdi değil kolektif bir krizle başa çıkamaması durumunu yansıtır. Bu dert çeşidi, bireyin denetim edemediği bir sürece maruz kalma hissiyle şekillenir. Bilhassa şu ruhsal temeller dikkat çeker:
– **Güçsüzlük hissi**
– **Geleceğin belirsizliği**
– **Aidiyet ve itimat hissinde zedelenme**
– **Varoluşsal sorgulamalar**
### Nasıl Başa Çıkılır?
1. **Farkındalıkla kabul:** Eko-anksiyete, doğal bir reaksiyon olarak kabul edilmeli ve bastırılmamalıdır.
2. **Topluluk dayanağı:** Emsal dertler yaşayan beşerlerle dayanışma içinde olmak, yalnızlık hissini azaltır.
3. **Eyleme geçmek:** Küçük çaplı çevresel katkılar bile bireyin denetim hissini artırır (geri dönüşüm, fidan dikimi, karbon ayak izi azaltma vb.).
4. **Duygulara alan açmak:** Meditasyon, sanat terapisi ve yazma üzere sistemlerle hisler dışa vurulmalıdır.
5. **Profesyonel dayanak:** Eko-anksiyete, terapi sürecinde ferdi ve toplumsal seviyede ele alınabilir.
### Terapi Sürecinde Eko-Anksiyete
Eko-anksiyete, psikoterapi alanında yeni yeni tanımlanmaya başlasa da varoluşsal terapi, şefkat odaklı terapi ve küme terapileri bu alanda tesirli olabilir. Terapist, bireyin tasasını yargılamadan dinlemeli, onu güçlendirecek yollar sunmalı ve harekete geçme isteğini desteklemelidir.
### Sonuç
Eko-anksiyete, çağımızın ruhsal bir yansımasıdır. Bu korku, yalnızca bir sorun değil; birebir vakitte dünyaya karşı hassaslığın göstergesidir. Fakat bu hassaslık, felç edici bir hâl aldığında ruhsal dayanıklılık devreye girmelidir. Küçük adımlar, büyük değişimlerin habercisi olabilir. Hem birey olarak hem de kolektif seviyede tahlil üretmek, eko-anksiyeteyle baş etmenin en güçlü yoludur.
—
Uzman Psikolog Mustafa Cem Oğuz
